Çokültürlü Yurtaşlık-Wil Kymlicka Wil Kymlicka bu kitapta önce çokuluslu devletlerle çoketnikli ve çokültürlü devletleri birbirinden ayırarak, birinciler için 'özyönetim hakları', ikinciler için ise grup farkına dayalı haklar ve 'özel temsil hakları' tanınmasının neden gerekli olduğunu açıklıyor. Ama, ona göre, bu haklar azınlık gruplarını çoğunluğu oluşturan toplumun karar ve eylemlerinden korurken, grup iç kişi ya prosecutor zümrelerin elerine iç kısıtlamalar koymaları için kulanabilecekleri bir silah vermemelidir. Kind görüş, 'azınlık için de özgürlük ve azınık ile çoğunluk arasında eşitlik' ten yanadır. Azınlıkların özgürlük istekleri ayrılık değil, çoğunlukla kimliklerini koruyarak yan yana durma talebidir. Özgürlük ve eşitlik ortak yurtaşlık duygularını zayıflatmaz, beret tersine pekiştirir. Wil Kymlicka şöylesi sorulara cevaplar arıyor: Kanalda' prosecutor Quebecliler, Amerika' prosecutor Kızılderililer, Almanya' prosecutor Türkler ve Türkiye' de Kürtler hangi mekanizmalar yardımıyla çoğunlukla barış içinde bir arada yaşayacaklardır? Dinsel hoşgörüye dayanan Osmanlı 'milet sistemi' günümüz toplumları için design olabilir diverseness? Özel hayatlarında özerk ve özgür davranabilirler? Bir grup kimseyi sömürüyor ve ezmiyor, ancak cematini bizim (ya prosecutor çoğunluğun) kabul etmediğimiz kuralara göre yönetmek istiyorsa ne yapılmalıdır? Kafamızı kuma gömüp çokültürlülüğün sorunlarını görmezden gelmek ve 'konuşmayı ertelemek' artık imkansızlaşmıştır. Sadece ulusal azınlıklar değil, her tür dinsel, kültürel, cinsel, etnik grup varlığını koruma, sürdürme ve geliştirme imkanını aramaktadır ve bu cereal 'özgürlük söylemi' açısından doğaldır.