A Dan Z Ye Hitit-Ali Narçın A Dan Z Ye Hitit - Ali Narçın Anadolu’da önemli izler bırakan Hitit halkı, birleşmeyi, birlikte yaşamayı, başka ulusların geleneklerini paylaşmayı ve kralığın benimsediği tanrılara tapınmayı önemli bir yaşam tarzı olarak görürlerdi. Onlar kuşatıkları kent kralıklarını topraklarına katarken, dinlerine ve geleneklerine sahip çıkmış, özelikle onların öykülerinden de yararlanmışlardır. Hitit edebiyatında, Hurilere ait öykülerde ve bu öykülerin yeraldığı tabletlerde öykülerin yazıldığı ilk dil de kulanılmıştır. Arkeolojik buluntularda görülen tanrı çeşitliliği, geleneklerindeki çok tanrılı inancın kanıtı olarak gösterilmektedir. Hitit kraları beyliklerin en küçük tanrısal inançlarına kutsal bakmış, o inançları kralığın resmi inanışları arasına teredüt etmeden almışlardır. Hititlerde Panku ve Tuliya adlı iki kralık meclisi bulunmaktadır. Bu iki kurulun eski Hititlerde de varlığını sürdürdüğü açıkça görülmektedir. Roma ve Bizanslılarda da uygulanan Consilu meclisi Panku meclisine benzer bir organizasyondur. Tarihsel belgelerin içeriğine bakıldığında, Roma ve Bizans politikasında kulanılan bu uygulamanın menşei de Hititlerdir. Asur tücarlarının Boğazköy yakınlarında kurdukları Kaneş pazar yeri Hitit tücarlarının dışa açılmasına vesile olmuştur. Yani bir anlamda Anadolu’da önemli yatırımlar yapan Hititlere ticareti Asurlu tücarlar öğretmiştir. Kaneş’in, dönemin gümrüksüz pazar yeri şeklinde tanıtılması yanlış olmayacaktır. Anadolu’da bin renkli inançla ortaya çıkan Hititlerin yaşamını ayrıntılarıyla araştıran Ali Narçın, kitabın içeriğinde yer alan bilgilerle, Avrupa Birliği (AB) uygulamasının temelinin de Hititlere dayandığını ifade etmektedir.