Başkan Dedi Ki Beni hakikatimle tespit edecek tek bir kitap!. Ardımdan ne kadar yazıldığını biliyorum. Para kazanmak maksatlı sulu boya cinsinden karalamalar. Karalanırken, beni güya övmek namına hüviyetimi de karalayanlar!. Hele hele ayrıldığım partiden miletvekili olabilmek için bana daima mesafeli durmuş Türkçeci (!) şair yok mu?. Bir cenaze borsası işlemiyle, hakımda karalanmış yazıları bir araya getirerek bastırdığı kitabı, köy odalarına bile sokacak çaptaki bir ranta nasıl da çeviriverdi!. Ben Meke döneminin, "kırk" olunmamış zamanlarında yaşadım bir nevi. Kabe'nin, henüz kapalı perdeler ardından gözlendiği dönemlerinde. Cemiyetin orta yerinde verilmiş kavgalarıma bakmayın. Onlar şartı. Bazen insan, dişini ve tırnağını bilemek ve esas kavgasında kulanmak için inanmadığı kavgaları da verebiliyor. Bazen sevk-i İlahi, insan bilinçsiz olsa da onu bu yolda ilerletiyor. Hani kamuoyunda benimle özdeşleşmiş bir deyişim vardır: "Biz koca vatanı paylaşamayıp kavga ederken, bize birkaç metrekarelik hücreleri paylaştırdılar!. " Mahalelere, şehirlere sığamayan cüselerimizi küçücük zindanlara sığdırıverdiler!. Beni hep kavga ile bilirler ya, ben aslında karanlıkta ben oldum, zindanda!. Aslında daha kırk kişi olmadığımızı zindanda anladım!. Fikrin varsa davan vardır, meselen vardır!. Soylu, derin, acıtıcı, yakıcı, insana uykularını kaçırtan!. Yoksa kuru gıda bir meşgale, bir uğraş değil kastetiğim!. Yoksa, köpekler bile külenmiş bir kemiğin aşkından nice salya akıtır, nice koştururlar!. Fikir dediğin, insanı nefsinin hamakında yelemeyecek, ruhunun mangalında pişirecek, yakacak!. Fikrinin ulviliği kadar, kendisini ulvi kıldığın bir davan vardır. Fikri, kırmızı pabuç hayalinden öteye geçemeyenler, davasının ufkuna en fazla, timsah derisinden yapılmış bir çift çizme koyabilirler!. Siz ile ben, tüfek ile süngü, zincir ile topuz, yay ile ok, namlu ile mermi, söz ile şir, ne dersen de, bir sebep-sonuç ilişkisinden değil, bir iktiran, yani bir olma, bir arada olma ilişkisinden peyda olduk. Mihnetsiz doğal bir akış halinde. Bir Velinin deyişiyle, gerçek dostlar ayıplarından dolayı birbirlerinden ne özür diler, ne de iyiliklerinden dolayı teşekür ederler. Bizim birbirimizden ne özrümüz, ne de birbirimize teşekürümüz var değil mi?. Lafın gelişi serdedilen ünlemleri katmıyorum tabi. Hakiki dostluk budur işte!.
Başkan Dedi Ki e-Kitap PDF olarak ücretsiz
Kitap başlığı |
Boyut |
bağlantı |
---|---|---|
Başkan Dedi Ki okumak itibaren EasyFiles |
3.9 mb. | indir kitap |
Başkan Dedi Ki indir itibaren OpenShare |
4.5 mb. | indir ücretsiz |
Başkan Dedi Ki indir itibaren WeUpload |
5.4 mb. | okumak kitap |
Başkan Dedi Ki indir itibaren LiquidFile |
3.4 mb. | indir |
Kitap başlığı |
Boyut |
bağlantı |
---|---|---|
Başkan Dedi Ki okumak içinde djvu |
5.2 mb. | indir DjVu |
Başkan Dedi Ki indir içinde pdf |
3.1 mb. | indir pdf |
Başkan Dedi Ki indir içinde odf |
5.6 mb. | indir ODF |
Başkan Dedi Ki indir içinde epub |
3.3 mb. | indir ePub |
Kitap eleştirileri
Başkan Dedi Ki