Istanbul’un 1453’teki fethiyle “Fatih” unvani alip tarihimizin en önemli isimlerinden biri olarak hafizalarimiza kaydettigimiz Sultan II. Mehmed, Osmanli hanedanliginin 7. ve Istanbul’daki “ilk Osmanli sultani”dir. “Osmanli padisahi ve Roma imparatoru” unvaniyla görkemli statüsünü madalyonlara kazitan, tüm Avrupa uluslarini heybetli fetih atilimlariyla derin endise ve korkulara sevk eden Mehmed, artik bundan sonra “Dogu’nun ve Bati’nin Hükümdari” diye anilacakti. Istanbul’da mezari bulunan 29 Osmanli padisahindan biri olan Sultan Mehmed, sinirsiz cesaretinin ötesinde, çok zeki ve her türlü fikre zihnini açmis bir liderdi. Öncü, hirsli, ideallerinin mutlak surette yerine getirilmesi konusunda israrci ve kararliydi. Fatih Sultan Mehmed; ilk kez portresini çizdiren, Kanunname-i Al-i Osman’i hazirlayan bir padisah olmanin yaninda Istanbul’un fethi ile çag kapayip çag açan da ilk liderdir. Fatih Sultan Mehmed tarihsel, siyasi, askerî kimliginin yaninda bir sairdir de ayni zamanda. Alaninin önde gelen isimlerince kaleme alinan Fatih Sultan Mehmed çocuk yasta tahta geçisinden tahttan feragatine ve tekrar dönüsüne, küçüklükten baslayan sanat ilgisinden egitime, bilgiye, liyakate verdigi önemi Fatih özelinde okuyucusuyla paylasirken, yararlanilan birçok arsiv, belge ve görselle hem olaylarin, konularin anlasilmasini kolaylastiriyor hem de bes asir öncesinin zihinde canlanmasini sagliyor. Fatih Sultan Mehmed, Osmanli’da müzik, resim, mimari, hat sanati, cilt sanati, meslekler, medreseler, ilim hayati, dil ve edebiyat, sosyal hayat, mutfak kültürü, vakiflar ve vakfiye, sikkeler gibi akla gelebilecek birçok konuda hem genel hem de Fatih’e ve dönemine dair özel bilgiler sunuyor. Kitap, tarihin yasananlarla bir maziden ibaret degil, birikimle ilerleyen, yol gösteren oldugunu da hatirlatiyor. Daha az göster