Gül Gibisin Fıkralar, insanın kıymetini, kerametini, farklı yönlerini ve gül yüzünü ortaya çıkarıp onun sıkıntılarından kurtulmasına vesile oluyorsa bu, yüksek ahlaka ve huzura ne güzel bir katkıdır! Bu, insanlardan oluşan bir gül bahçesi yetiştirmektir. Çünkü bahçenin sahibi "Malikü'l Mülk", bahçıvanından böyle istemiştir. Alemlere rahmeti yaymaya ve yaşatmaya gönderilen o güzel Bahçıvan (sas) bir gün kızıl/kırmızı yüzlü bir adam görür. Belki de insanlar bu adama-onun kızıl/kırmızı yüzlü oluşundan dolayı-garip bir şekilde bakıyorlardı. Fakat gülün kıymetini çok iyi bilen Bahçıvan (sas) , onu nurlu bakışıyla şöyle seslenir: -Sen, gül gibisin! Bu latif hitabın ardından kim bilir yüzlerde nasıl güler, gülücükler açmıştır! Biz de bu sebeple O'nun gülerini başımızın tacı, gül sözünü de kitabımızın ser tacı yaptık. -Güzel bir espri, insanı insana, insanı Alah' a sevdirir. -Uygun bir şaka, insanın kemaline güzelik katar. Uygunsuz şaka, kişiliğe zarar verir.  -Güzel fıkra, gülistendan bir gül gibidir. Kötü fıkra , inciten bir diken gibidir.  -Doğru bir dini anlayıştan, doğru ve güzel espri çıkar. Takvalı bir bakıştan, vakur bir duruştan ve ferasetli bir görüşten doğan bir şaka, imandan patlayan bir flaş gibidir.  Mutlu hayatlar!