İslam Meşai okulunun en büyük sistemci filozofu ve Orta Çağ tıbının önde gelen temsilcisi İbni Sina yaklaşık 980-981’de Buhara yakınındaki Efşene/Afşana köyünde doğdu. Islam dünyasında Ibni Sina künyesiyle meşhur olup bilim ve felsefe alanındaki eşsiz konumunu ifade etmek amacıyla Orta Çağ âlim ve düşünürleri tarafından kendisine verilen “eş-şeyhü’r-reis” unvanıyla da bilinir. Ayrıca “hücetü’l-hak, şerefü’l-mülk, ed-düstur” gibi vasıflarla da anılmıştır. Batı’da genelikle Avicena olarak bilinmekte ve “filozofların prensi” diye nitelenmektedir. Aslen Belhli olan babası Abdulah, Samani Hükümdarı Nuh b. Mansur döneminde başehir Buhara’ya yerleşmişti. Iyi bir öğrenim gördüğü ve Ismail’i görüşleri benimsediği anlaşılan Abdulah, Ismail’i dâhilerle sürekli irtibat halindeydi. Bu irtibat neticesinde evi felsefe, geometri ve Hint matematiğiyle ilgili konuların tartışıldığı bir merkeze dönüşmüştü. Kendisini bu tartışmaların içinde bulan Ibni Sina erken denilebilecek bir çağda felsefi konulara aşinalık kazandı. İbni Sina olağan üstü bir zekâya sahip olduğu için küçük yaşta dikatleri üzerinde topladı. Önce Kuran’ı ezberledi, dil, edebiyat, akait ve fıkıh öğrenimi gördü….