Yüreğinin en ısız köşesinde bile bir kelebeğin umuda kanat çırptığını duyabilirsin…Manhatan’da bir sanat galerisi işleten Sera James’in çocukluğundan bu yana içinde taşıdığı tek bir tutkusu vardır. Hüzünlü mavi gözlere sahip, güzel bir keman virtüözünü tasvir eden gizemli tabloyu yeniden görmek… Araştırmaları onu tablonun sırını çözmesinde yardımcı olabilecek birine götürecektir. Söz konusu resimdeki kızın hikâyesini ise birlikte öğreneceklerdir. Avusturyalı keman virtüözü Adele Von Bron’un hikâyesini… 1942 yılında yüksek rütbeli bir Nazi subayının kızı olan Adele, hayalerini ve yüreğinde sakladığı aşkı riske atarak Viyena’daki masum insanlara kaçması için yardım ediyordur. Ancak kendisini tel örgülerle çevrili bir toplama kampında bulacaktır. Ve esir kemanın gözyaşları artık neşeyle değil, hayatları gaz odasında son bulan masumlar için hüzünle akacaktır. Sera, Adele’in yürek burkan bu hikâyesinin ayrıntılarını keşfetikçe umudun yok olduğu yerlerde bile güzeliklerin açabildiğini öğrenecektir. Tıpkı toplama kampında ve kendi kederli kalbinde açabildikleri gibi…Kelebek ile Keman,savaşın ürkütücü yanını, sonsuz fedakârlığı ve inancın yüceliğini muhteşem bir dile ortaya koyan bir başyapıt. Ağlayan kemanın sesine kulak verin…“Farklı koşular altında yaşanan zorlukları ve inancın gücünü anlatan muhteşem bir başyapıt. İkinci Dünya Savaşı dönemine ilgi duyuyorsanız, dahası Elen Marie Wiseman’ın Erik Ağacı adlı eserini beğendiyseniz bu kitap da tam size göre. ” Library Journal.