"Kisisel tarihim, üç keskin dirsek yapip bitmis bir yol gibi. Ilki, yirmi bin yil sonra yasanan kiyametten kaçip bugünün dünyasina yolculuk yapmamizla basliyor. Dokuz yasinda bir çocuktum ve o yolculukta kazandigimiz yeni hayat ve insanüstü güç, hiçbirimiz için kolay olmamisti elbette. Ikincisi, yine yirmi bin yil sonraki dünyadan bugüne, bizden on yil sonra gelen Gümüsleri durdurmak zorunda oldugumuz gerçegiydi ki bu da savasin açtigi derin izler demekti. Üçüncüsü ise Hayal'e âsik olmamdi. Ömrümün en keskin virajini basariyla aldiktan sonra düz yolda bir kayaya çarpacagimi aklimin ucundan bile geçirmiyordum." Her seçim baska bir ihtimalin katilidir. Yaptigim seçimlerin, omuzlarimdaki sorumlulugun yükünü tasimaktan, bir Hayal'in gölgesi olmaktan yorgunum. Ben Nessahira'yim. Yasayabilmek mücadelesinde solugumu hâlâ varligimdan habersiz insanlar için tüketirken vazgeçmeyi düsünemeyecek kadar yorgunum. Ben Nessahira'yim. Sular artik fazlasiyla bulanikken tüm gücümle aydinligin savasçisiyim ve henüz bir Gümüs'le karsilasmadiysaniz sebebi benim. Serinin ikinci kitabinda Nessahira, kayiplari ve seçimleri arasinda mücadele ediyor. Esin Kiroglu; okurlari, temposu giderek yükselen hikâyede sürüklemeye devam ediyor. Daha fazla göster