Elinizdeki kitap hem biyografi, hem hatırât, hem de yâdigâr türünde bir eser. Hüseyin Cahit bu küçük hacimli ve fakat çok büyük tarihî ve fikrî kıymeti hâiz eserinde o edebî türlerden herhangi birisine bağlı kalma endişesi hisetmeden tanıdığı, bildiği, birlikte mücadele verdiği, zaman zaman tenkid etiği, ama hiçbir vakit dostluğuna, kardeşâne hukukuna halel getirmediği yol arkadaşını içinden geldiği gibi ve dürüstçe anlatmaktadır. Anlatığı Tal’at’ın hayat sahneleri içerisindeki muhtelif aktörlerden biri de kendisidir. Yazar o “sahne”lerin kimisinde bizat rol oynamış, kimisine de ön sıradaki ve en dikatli “seyirci”lerden biri sıfatı ile şâhit olmuştur. Böyle bir mevkide bulunmuş kişinin yazdıkları, o kişi bir de çağının en zekî ve en yetenekli kalem erbabı arasında ise şüphesiz ki, apayrı bir kıymet ve ehemiyet taşıyacaktır; velev ki, muhteviyâtında tenkide müstehak hususlar bulunsa bile… Kaldı ki, Hüseyin Cahit’in bu eseri hürmet ve muhabet duyulan bir dosta, bir dâvâ arkadaşına kuru methiyeden, mübalâğalı tevecüh ve iltifatlardan, hilâf-ı hakikat yakıştırmalardan çok uzak bir anlayışla kaleme alınmıştır. Yazarın üslûbundaki sıcaklık, samimiyet ve zenginliğin, eserindeki hakaniyetli ve serin kanlı değerlendirmeleri, derinlikli tahlileri, geniş bir bakış açısı ve şaşırtıcı bilgi birikimiyle devrinin meselelerine getirdiği îzâhları gölgede bırakmaması temeni olunur.