Türk Kızının 50 Tonu - Pinkfreud İnternet dünyasında fenomen olduktan sonra kitap yazanlar kervanına katılan “Pinkfreud” takma adlı Pelin, son kitabı “Türk Kızının 50 Tonu” ile sevenleriyle buluşuyor. Pinkfreud, “Sorun Bende Değil Sende”, “Sorun Bendeymiş”, “Beni Hep Sev” ve ”Muala'ya Sor” adlı kitaplarıyla özelikle gençlerin beğenisini kazanmıştı. Son kitabı “Türk Kızının 50 Tonu” ise ilk kez 1 Aralık 2016'da Destek Yayınları'ndan çıktı. 264 sayfadan oluşan kitap, tanıtımlarında “Bayrampaşa'dan Berlin'e bir aşk hikayesi” olarak özetleniyor. Kitabın yazarı Pelin, takma adıyla Pinkfreud, kendisi hakında bilgi vermeyerek anonim ve gizemli kalmayı tercih ediyor. Özelikle Twiter'da fenomen olan Pelin'in ”bikotbisort” adında tutuğu blogu da gençler arasında oldukça seviliyor. Pinkfreud, kitap dünyasında geniş çapta ilgi gören “Dizüstü Kitapları” serisinin en çok okunan yazarları arasında yer alıyor. Kimi zaman gerçekçi ve komik Güzin Abla olarak, kimi zaman da hınzır bir “Türkçe sözlü hafif batı kadını” çağrışımıyla ortaya çıkan Pinkfreud, genel olarak kitaplarında aşkın ya da aşksız kalmanın eğlenceli halerini anlatıyor. Dizüstü Edebiyat ise dilimize internetle birlikte girmiş yeni bir kavram. Sosyal medyada cidi sayıda takipçisi olan fenomenlerin kitaplarına bu ad veriliyor. Yani dizüstü bilgisayarlar ile hayatımıza giren sosyal medyanın edebiyatla bağlantısı bu tarz kitaplarla kuruluyor. Bu yeni akım gençler arasında hızla yayılırken, kitaplar da kısa sürede milyonlarca okuyucuyla buluşuyor. Türk Kızının 50 Tonu da diğer dizüstü edebiyat örneklerinde olduğu gibi kolay okunan, sürükleyici ve hoşça vakit geçirmeyi sağlayan bir kitap. Okuyucuyu asla sıkmayan konuşma diline yakın yalın dili, kitap okuma alışkanlığı olmayanları bile sarmalıyor. İçtenlik, samimiyet, cesaret ve sahicilik vurguları, kitabın beğenilmesinde oldukça etkin rol oynuyor. Kitapta bir Türk kızı ve bir Türk erkeğinin aşk ilişkisi ele alınıyor. Birbirine zıt karakterler olan Pelin ve Ali'nin aşkı Pinkfreud'un kendine özgü eğlenceli yazım diliyle okuyucuya aktarılıyor. Arka kapakta yazılanlardan anlaşıldığı üzere, kitaptaki kadın kahraman Pelin bencil, çıkarcı, hata yalancı ve yüzeysel ilişkilerde adeta uzmanlaşmış biri. Erkek kahraman Ali'nin de Pelin'den geri kalır bir tarafı yok. O da kitapta bütün hataları ve kötü yönleriyle ele alınıyor. Tıpkı hayataki gibi kusursuz olmayan bu iki karakter arasındaki aşk, eğlenceli ve zaman zaman komik bir şekilde okuyucuya aktarılıyor. Tanıtımda Pelin'in ağzından dile getirilen “Ali'ye olan aşkım, bir şekilde kendimi cezalandırma yöntemimdi” cümlesi, okuyucuları nasıl bir maceranın beklediği hakında önemli ipuçları da içeriyor. Yaşama bakış açıları, düşünceleri ve hayat tarzları ile neredeyse birbirlerine taban tabana zıt olan Pelin ve Ali'nin arasındaki aşk, okurlara bol bol gülme vadediyor. Zekice esprilerin yer aldığı kitabın yazarı Pinkfreud, hikayesinin alt metninde kadın erkek arasındaki ego savaşlarını ve aralarındaki fikir çatışmalarının gelebileceği noktaları da sorguluyor. Tam anlamıyla bir Türk kızı olarak yetiştirilen Pelin ile Bayrampaşa'lı Ali'nin aşkları Berlin'e doğru yol alırken, okuyucu zaman zaman kendini ilişkisini sorgularken bulabiliyor. Kitabın adının son dönemlerde sıkça söz edilen “Grinin 50 Tonu” kitabını çağrıştırmasından da anlaşılacağı üzere yazar, bu kitabında Grinin 50 Tonu'na göndermeler de yapıyor. Samimi ve akıcı bir dile yazılan kitapta kahramanın trajikomik haleri, özelikle kadın okuyucular tarafından beğeniyle karşılanıyor. Problemlerinizden uzaklaşmak, günün yorgunluğunu atmak, gülmek, hoşça vakit geçirmek için Türk Kızının 50 Tonu adlı kitabı ideal bir tercih. Okuması yorucu olmayan bu keyifli kitap, özelikle seyahate, otobüste, metrobüste, tatilde, plajda size samimi bir arkadaş olacaktır.