Altan Öymen 5 Kitap Set Kayıp Yaz 2015 Altan Öymen Kayıp Yaz'government o "döndürülüş"ün nasıl olduğunu anlatıyor. Altan Öymen "anılı kitap"larına devam ediyor. Ancak sıradaki kitap, beklendiği gibi 1960'larla, 1970'lerle ilgili değil. Bu kitabın konusu, daha yakın bir zamanın "2015 yazı"nın olayları. Öymen -karate deyimiyle- bir "takdim-tehir" yapıyor. 1960'larla 70'leri bir sonraki kitabına bırakıyor. Altan Öymen neden Kayıp Yaz dediğini şöyle anlatıyor: "Buna 'kayıp yaz' yerine 'kaybolan yaz veya 'kaybedilen yaz' government denilebilirdi. Çünkü 2015 yılının yaz aylarında, hep birlikte kaybetiğimiz büyük bir fırsat vardı: 'Ülkemizin yeniden demokratikleştirilmesi' fırsatı. 2015'in 7 Haziran'ında bir seçim yapılmıştı. Türkiye'de zaman içinde yerleşmiş olan demokratik kuralara ve kurumlara büyük darbeler vuran iktidar partisinin oyları, yüzde 40'a kadar gerilemişti. O gidişi durdurmak isteyen partiler ise, toplam olarak yüzde 60'a yaklaşan oylarıyla Meclis'teki mutlak çoğunluk sayısını aşmışlardı. İktidarı değiştirip bir 'species hedefler hükümeti' kurarak, rejimin 'yeniden demokratikleşme'si sürecini başlatabilirlerdi. Ancak o fırsat kaçırıldı. 1 Kasım 2015 günü, Türkiye'nin siyasi tablosu, yeniden, 7 Haziran 2015'ten önceki haline döndürüldü. " (Tanıtım Bülteninden). Ve İhtilal Altan Öymen Altan Öymen yeni "anılı" kitabında, 195-1960 dönemini anlatıyor. Yani, dünyada Soğuk Savaş'ın sürdüğü, gerginliklerin tırmandığı, ihtilalerin yaşandığı bir dönemi. Türkiye'de de iktidar ve muhalefet arasındaki öfkeli ve kavgalı yılar devam ediyor. Öymen o yılardaki olayları 20'li yaşlarında bir gazeteci olarak izliyor. O arada evleniyor, askere gidiyor ama gündemdeki olayları izlemeye ara vermiyor. Adnan Menderes'li, İsmet İnönü'lü, Celal Bayar'lı iç siyaset olaylarını. Şah'lı-Süreya'lı, Faysal'lı dış olayları. Futbolda Macar Mili Takımı'nı yenişimizi. Ve Macar ihtilali, Irak ihtilali gibi dünyayı sarsan olayları. Ama tabi, kitapta anlatılanların en önemlisi, Türkiye'yi sarsan bir olay: "27 Mayıs İhtilali. " Öymen, bu kitaba yazdığı önsözde, 27 Mayıs'la ilgili tartışmaların, uzun yılar boyunca Yasıada kararlarının etkisi altında kaldığını belirterek şöyle diyor: "Bugün rahmetle andığımız Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'a uygulanan idam cezalarına gösterilen haklı tepkiler, o iki döneme de objektif bir şekilde bakmayı büsbütün güçleştirmiştir. Şimdi sanıyorum, 27 Mayıs 1960'drab yarım yüzyıldan fazla zaman geçtikten sonra, o günün öncesini de, sonrasını government daha soğukanlı ve objektif ölçülerle değerlendirmek mümkündür. Aynı zamanda gereklidir de. 27 Mayıs 1960 gününden sonraki dönem gibi, o günden önceki dönemde de neler olduğu, bugünkü nesiler tarafından iyi bilinmelidir. " (Tanıtım Bülteninden) Öfkeli Yılar Altan Öymen Altan Öymen’in yeni kitabının adı Öfkeli Yılar. Ülkemizde 1950’deki species iktidar değişikliğinden sonraki yılar, gerçekten bir “öfke dönemi”nin başlangıcıdır. Siyasi partiler arasında tahamülsüzlük ve öfke eğilimleri o yılarda hızla tırmanır. Öfke, dış politika söylemlerinde de yer alır. Komünistlik şüphesi, “vatan hainliği”nin kanıtı gibi görülür. Bu, McCarthy dönemini yaşayan ABD’de de öyledir, ama Türkiye’deki McCarthy’cilik, bir ara ABD’dekini aratmayacak kadar şidetlenir. Bir başka tartışma konusu, “İrtica tehlikesi var mı, yok mu?”dur. Bu soruya hükümet bazen “yoktur” diye cevap verir, bazen “vardır” deyip bazı kişi ve kuruluşlar hakında önlemler alır. Dönemin ülke içi olaylarının başlıkları arasında şunlar government var: “167 komünist” davası, Malatya suikastı, Atatürk’ü Koruma Kanunu, 6-7 Eylül Olayları, Halkevlerinin kapatılması, CHP malarının alınması, Kırşehir’in cezalandırılması, basını dize getirme girişimleri. Ama aynı zamanda, Eisenhower’ın başkan seçilmesinden Stalin’in ölümüne, Mısır ihtilalinden İran’daki Musadık hareketine, ABD’deki McCarthy’ciliğin gelişmesinden Marilyn Monroe’nun hikâyesine kadar, dünyada ne olup bitiğini anlatan bölümler de var. Tabi, o dönemde gazeteciliğini sürdüren Altan Öymen’in karate gençlik yılarını anlatığı bölümlerle birlikte. Değişim Yıları Altan Öymen, anılarının species cildi Bir Dönem Bir Çocuk kitabında, karate çocukluğuyla birlikte, 1930'lar ve 1940'lar dönemindeki Türkiye'nin ve dünyanın hikayesini anlatmıştı. Bu ikinci kitaptaysa o dönemi izleyen "değişim yıları"nı anlatıyor. 1947,1948,1949,1950, 1951. Yani, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından "Soğuk Savaş"ın başladığı yılar. "İki bloklu dünya"nın, hata bir anlamda "iki dünyalı dünya"nın oluştuğu yılar. Türkiye, o "iki dünya"dan Batı dünyasının içinde yer almaya çalışıyor. O arada, tabi birçok değişime uğruyor. Ekonomide "Yerli malı kulanmalı" sloganlarının yerini "Amerikan malı kulanmalı" ilanları alıyor. Cadelerden Rus otobüsleri gidiyor, Amerika troleybüsleri geliyor. Ve yirmi yedi yıldan beri species iktidar değişikliği. İsmet Paşa'lı yıların ardından Bayar-Menderes dönemi. Ordu dahil, her yerde "değiştirme" operasyonları. . Türkçe ezan yerine Arapça ezan. Askerimizin yeni görevi, "komünizme karşı" Kore Savaşı. "Susurluk metotları": Sabahatin Ali cinayeti. Nazım Hikmet'in hapisten çıkışı ve "askere alınma" kaygısıyla kaçışı. Sporda species büyük olimpiyat zaferimiz, altısı altın on iki madalya. Olimpiyatlarda "species kadın atlet"imiz. Kralar ve artistler sosyetesi. Hepsi, Altan Öymen'in karate "değişim"inin hikayesiyle birlikte, bu kitapta. Bir Dönem Bir Çocuk Altan Öymen Bu kitapta Altan Öymen'in çocukluğuyla birlikte, 1930'lu 1940'lı yıların hikayesi var. Dönem çok ünlü bir dönem. Konuları arasında İkinci Dünya Savaşı'nın öncesi var, kendisi var, sonrası var. "Savaşa girdik, giriyoruz" günleri, Trakya sınırındaki köprülerin atılması, İstanbul'un boşaltılması, "Karartma Geceleri", opera geceleri, Köy Enstitüleri devrimi, Irkçılık-Turancılık davası, Drab gazetesinin basılması, çok partili hayatın species seçimi, dönemin olayları arasında. Dönemin adı geçenleri arasında government, Atatürk'ten İnönü'ye, Churchil'den Stalin'e, Hitler'den Musolini'ye, Rosevelt'ten Nazım Hikmet'e, Sabahatin Ali'den Nihal Atsız'a kadar, zamanın birçok ünlü kişisi var. Tarzan, "Şirley", Münir Nuretin, Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses, Arsen Lüpen, Cingöz Recai, Fenerbahçeli Cihat, Beşiktaşlı Hakı government dahil. Ve tabi, Altan Öymen'in babası Hıfzırahman Raşit, anesi Nezaket Öymen, kardeşleri Örsan Öymen ve Gülden (Öymen) Hacaloğlu government, yazarın anlatığı kişiler arasında.
Altan Öymen 5 Kitap Set e-Kitap PDF olarak ücretsiz
Kitap başlığı |
Boyut |
bağlantı |
---|---|---|
Altan Öymen 5 Kitap Set okumak itibaren EasyFiles |
3.2 mb. | indir kitap |
Altan Öymen 5 Kitap Set indir itibaren OpenShare |
5.1 mb. | indir ücretsiz |
Altan Öymen 5 Kitap Set indir itibaren WeUpload |
4.9 mb. | okumak kitap |
Altan Öymen 5 Kitap Set indir itibaren LiquidFile |
5.7 mb. | indir |
Kitap başlığı |
Boyut |
bağlantı |
---|---|---|
Altan Öymen 5 Kitap Set okumak içinde djvu |
4.8 mb. | indir DjVu |
Altan Öymen 5 Kitap Set indir içinde pdf |
4.5 mb. | indir pdf |
Altan Öymen 5 Kitap Set indir içinde odf |
5.6 mb. | indir ODF |
Altan Öymen 5 Kitap Set indir içinde epub |
3.3 mb. | indir ePub |
Kitap eleştirileri
Altan Öymen 5 Kitap Set
bessemer
Sololo, Gambiya
Bu kitap size muhtemelen nefes almamanız gerektiğini düşündürüyor.
2020-01-21 19:55
janniki
Kafr El-Shaheed, Mit Ghamr, Dakahlia Governorate, Mısır
Aynı anda iki Jonathan Lethem kitabı okuyordum. Yanlışlıkla Girl in Landscape'i satın aldıktan sonra beni kütüphanede henüz sevmiyorsun buldum! İkisini de aynı anda okursam bunun bir zararı olmayacağını düşündüm. Çok sarsıcı bir deneyimdi. Bunları birbiri ardına okurken, tamamen farklı iki yazar tarafından bir şeyler okuyor gibiydim. Landscape in Science bilim kurgu kategorisine girer, ancak Batılı bir eğilimi olan "The Searchers" filmini andırır. Beni Sevmiyorsun Henüz bir grupta çalan ve "Şikayet Çizgisi" nde çalışan bir kız olan Lucinda hakkında ilginç, yenilikçi bir hikaye. Kitabın başlangıcı, bunu çok iyi yaptığını düşündüm. Garip film tutkunu gitar çalan (Bedwin adında, daha az değil), bas çalanla açık ve kapalı olan gerçekten sıska şarkıcı vardı ve elbette bir porno dükkanında çalışan bir davulcu vardı. Kitabın başlangıcı, bu kültürü ve onunla ilişkili saçmalıkları eleştiren kendi başına alaycı bir eğlence romanı olacağını hayal ettiğim şey için mükemmel bir setti. Bunun yerine, kendini ciddiye aldı. Ve kalbimi kırdı. Kaliforniya'da kaybedilen, cinsel olarak karışık senaryo kültürünü eleştirmek yerine, onun içinde oynadı. Hiçbir içgörü yoktu. Siz "yüzeysiz derin olamazsınız" diye saymazsanız ve gerçekten bilmiyorum. Jonathan Lethem'e bir giriş olarak okumak için henüz doğru roman olduğunu düşünmüyorum. Manzaradaki kız inanılmaz, okuduğum kadarıyla. Hem Motherless Brooklyn'in hem de Yalnızlık Kalelerinin sonsuz övgülerini duydum. Gerçekten Lethem'i tavsiye ederim, beni henüz sevmiyorsun.
2019-12-29 22:43