Gençlik Güzel Şey-Herman Hese Tek başıma ilerlerken aklıma geldi, bugüne kadar gerçekte bütün yoları böyle yalnız yürümüştüm, gezintilere tek başıma çıktığım gibi, yaşamımın bütün adımlarını tek başıma atmıştım. Dostlar, akrabalar, iyi konuşup görüştüğüm tanıdıklar, sevgililer hep benimle beraber olmuş, ama asla beni bütünüyle sarıp sarmalayamamış, hiçbir zaman içimdeki boşluğu dolduramamışlar, izlediğim yolardan ayırarak başka yolara çekip alamamışlardı. Gençlik Güzel Şey, Alman dilinin en büyük yazarlarından, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Hese’nin ilk dönem öykülerinden oluşuyor. XIX. yüzyılın Romantizm geleneğini yansıtan ve otobiyografik unsurlar içeren bu öykülerde, kasabada geçen çocukluk yıları, gençlik maceraları, ilk aşk heyecanları anlatılıyor, ama başrolde hep doğa var. Ormanda uzun yürüyüşlere çıkmaktan, kendisiyle ve doğayla baş başa kalmaktan hoşlanan, bu yola iç dünyasını keşfetmekten hiç bıkmayan Hese’nin çoğu eserinde olduğu gibi. Herman Hese gibi bir ustanın öykülerini başka iki ustanın, Behçet Necatigil ve Kâmuran Şipal’in çevirisinden okumak ise bir ayrıcalık.